İngilizce

değiştir
Dinle (ABD aksanı).

mind (çoğulu minds) mind

[1] zihin, akıl
[2] zeka
[3] hafıza
[4] düşünce yapısı, zihniyet
[5] zeki kişi, akıllı kişi
[6] birinin dikkati
[7] azim, kararlılık

Örnekler

değiştir
[1] A lot of thoughts ran through my mind.
[2] his keen mind
[3] The company's name slips my mind
[4] He had a deep contempt for the bureaucratic mind.
[5] He was one of the greatest minds of his time.
[6] Employees should keep their minds on the job.
[7] Anyone can slim if they set their mind to it.

mind

mind

[1] umursamak, rahatsız olmak, mahsurlu bulmak
[2] (İskoçya ağzı) hatırlamak
[3] bir şeye dikkat etmek (çarpmamak, düşmemek vs. için)
[4] kısa süreliğine bakmak, ilgilenmek (çocuk, hayvan vs.)
[5] bir şeye istekli, niyetli olmak

Örnekler

değiştir
[1] I don't mind the rain.
[1] Do you mind if I have a cigarette?
[2]
[3] Mind your head on that cupboard!
[4] We left our husbands to mind the children while we went out.
[5]